Aklime Hanas: Örgütlü mücadelenin içinde doğdum
Evrim Denizi
DİYARBAKIR- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 25 Nisan’da çok sayıda gazeteci, sanatçı, avukat ve siyasetçi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan bazıları tutuklandı.
Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilde gözaltı operasyonları ve tutuklamalar protesto edildi. Diyarbakır’daki protesto eylemlerinin Sanat Caddesi’nde yapılması planlanıyordu ancak Sanat Caddesi’ni çevreleyen polis, olaya izin vermeyerek kalkanlarla barikatlar kurarak protestocuları engellemek istedi.
Burada bir kadın fark etti. Polisin yol vermesi için kalkanlara bindirilen kadın, yorulunca sigara içti ve yine homurdanarak barikatı kırmaya çalıştı.
Cesareti ve inadı ile dikkat çeken kadın Aklime Hanas’tı ve azmi ile Edirne Cezaevi’ndeki Selahattin Demirtaş’ın da dikkatini çekmeyi başardı. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Aklime Hanas’ın zafer işareti yaptığı bir fotoğrafını Twitter hesabından “Ez qurbana tilîyên te dayê” (Parmaklarına kurban olayım anne) notuyla paylaştı.
‘YAĞMUR ÜZERİNE KURŞUNLAR DÜŞÜYORDU’
Demirtaş’ın dikkatini çeken Aklime Hanas, Lice’nin Bamitnê (Kutlu) köyünde dünyaya geldi. Hanas 62 yaşında ve 5 çocuk annesidir. Ona göre, 15 yaşından beri organize bir çaba içerisinde.
Çocukken köyünün yakılmasına tanık olan Hanas, “Çocukluğum sürekli savaş halinde geçti” diyor. Hanas, “Yaşadığımız köye düzenli olarak havan topları atılıyordu. Bu saldırılar bizim için olağandı ama 1994’te köyde 300 ev yıkıldı. Günlerce üzerimize kurşun yağdı. O zamanlar evliydim ve çocuklarım vardı. Kurşun yağarken sütü ateşin üzerine, yoğurduğumuz hamuru leğene bırakır, saklanacak yer arardık. Bu baskınlarda 6 kişi öldü, 40 kişi yaralandı. Ölenler arasında 100 yaşında bir amca ve 11 yaşında bir erkek çocuk da bulunuyor. Bunlar bizim köylülerimizdi, hepsini tanıyorduk. Öldürülenlere ‘terörist’ dediler ama 100 yaşında bir dede, 11 yaşında bir çocuk nasıl terörist olur, cenazeleri traktörlerle köyde nasıl sergilenir bilmiyorum” gençliğinde yaşadıklarını anlatıyor.
‘Çok acı var’
Köyde yaşadığı yılları anlatırken “O kadar çok acı var ki hangisine anlatayım?” Hanas, “Dinlemek için sakladığımız Kürtçe kasetler, basılan düğünlerimiz, davul zurnasız oynadığımız oyunlar, gizlice gömdüğümüz çocuklarımız. Hangisini anlatayım?”
Hanas gençliğinden bahsetmekten yorulur, boğazı düğümlenir ve kurur. Su içiyor ve kaldığı yerden devam ediyor: ”Köyümüz tamamen yıkıldıktan sonra Diyarbakır merkeze taşındık. Hareket etmek zorundaydık. Yıllardır yasak vardı köyümüze gidemiyorduk. Taşındıktan sonra zulümler bitmedi, hep zulüm, hep eziyet… Bu yüzden bana ‘Nasıl bu mücadelenin öznesi oldun?’ Soranlara söylüyorum, ben doğduğumdan beri bu mesleğin öznesiyim.”
‘BELLEĞİMİZ HAYATTAKİ ANNELERLE DOLU’
Hanas birçok hükümet ve başbakan gördüğünü söylüyor. Kürtler için hiçbir şey değişmedi” diyor. Kürtlerin her iktidar değişikliğinden umutlu olduğunu dile getiren Hanas, “Ama biz Kürtler için değişen bir şey olmadı. Darbe oldu, tutuklandık. İç karışıklık çıktı, suçlandık. Ancak AK Parti hükümeti iktidarda. en uzun süredir maruz kaldığımız hükümet.ama aynı zamanda bu hükümet bana kendimi iyi hissettirdi.bizi çok güçlendiren bir hükümetti.bizi yıktı diyemem.çünkü yok edemedi. Bizi öldürdü, zindanlara attı, şimdi de bizi açlıkla terbiye etmeye çalışıyor. 20 yıllık süreçte neler gördük. Kızının cenazesini dondurucuda saklayan anneyi gördük. Cesedini önden gördük. 7 gündür kapıda bekletilen anneleri gördük. Aileleri katledilen, adalet arayan anneleri yıllarca adliye önünde gördük. Çocuklarının kemiklerini kargoyla götüren kayıp ve faili meçhulleri gördük. Anılarımız acı çeken annelerle dolu” dedi.
‘DEMİRTAŞ’IN GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM’
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 25 Nisan’da gözaltına alınanların serbest bırakılması için düzenlenen basın açıklamasına katılan ve abluka altında kalan Hanas, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor: yapılmak istenen basın açıklamasına izin verilmedi. Siz de gördünüz, kuşatıldık. hakaret ettiler. Biz yokmuşuz gibi davrandılar. Basın açıklamasına bile tahammülleri yok. O ablukada yoldaşlarımla birlikte çok çalıştım. O alanda çok fazla fotoğrafım çekildi ve attığım ‘Faşizme başkaldırı’ sloganının görüntüsü sosyal medyada geniş yankı buldu. Tabii ki, insanların buradaki çabalarımızdan haberdar olması beni çok mutlu etti.”
Selahattin Demirtaş’ın kendisiyle ilgili paylaşımına atıfta bulunan Hanas, “Ez qurbana tilîyên te dayê” tweet’i benim için çok önemli. gözlerinden öpüyorum. O da biliyor ki bu mücadelede yalnız değiliz, arkamızda milyonlar var. “
‘ANNE NE İSTİYOR? ANNE HUZUR İSTİYOR
Aklime Hanas ile Yeşil Sol Parti seçim bürosunda görüştük. Çevremizdekiler Hanas’ı merak ve hüzünle dinlediler. Bunun farkına varan Hanas, diğer annelerle barışmak istediklerini söyledi.
15 yaşından beri örgütlü bir çaba içinde olduğunu ve hiç yorulmadığını bir kez daha hatırlatan Hanas, siyasi çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “Sabah erkenden arkadaşlarımla birlikte kadın seçim bürosuna geliyoruz. Suriçi’nde kahvaltımızı yapıp kapı kapı, ev ev dolaşıp parti işleri yapıyoruz.Bazen 10 katlı binalara çıkıyorum ama inanın düz yolda yürüyorum.Asla yürümem. yorgunum bu inanç barışa olan inancımdan geliyor anne ne ister anne barış ister biz kürt halkı yıllardır bu faşizm ve zulme son vermek için çaba sarf ettik evladımızı kaybettik. dinlenmek değil barış demeye devam ettik.Cezaevleri Kürt siyasi tutsaklarla doldu.14 Mayıs’ta kazanırsak yeni hükümetten taleplerim bunlar.Barış istiyoruz.Demokrasi istiyoruz.Dilimizin ve kimliğimizin artık kabul edilmesini istiyoruz. Kimse korkmasın, güçlü olun, biz anneler barışı getireceğiz.