Zaman kavramı hakkındaki yeni bir teori, bir zamanlar fiziksel gerçekliğimizin temel unsuru olduğunu düşündüğümüz zamanın aslında sadece kuantum dolaşıklığın yarattığı bir yanılsama olabileceğini öne sürüyor. Bu detay aklınızı karıştırdıysa veya çok karmaşık geldiyse sorun yok, çünkü “zaman” henüz kimsenin net şekilde çözemediği çok karmaşık bir mesele.
Bu yeni teorinin özünü anlamak için kuantum dolaşıklığı da dahil olmak üzere birkaç şeyi anlamamız gerekiyor. En temel tanımıyla kuantum dolaşıklık, iki nesnenin ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olması ve birine müdahale edildiğinde, aralarında ne kadar mesafe olursa olsun diğerinin de bozulmasıdır. Ayrıca “genel görelilik” dediğimiz kavramla zamanın nasıl çalıştığını da anlamamız gerekiyor.
Genel görelilik, zamanın evrenimizde pişirildiğini, fiziksel gerçekliğimizin uzay-zamanda belirlendiğini ve yerçekiminin varlığında zamanın bükülüp genişleyebileceğini söylüyor; yani zaman dünyanın yüzeyinde farklı akarken, uzayda farklı veya güneşin çevresinde farklı, bir kara deliğin yakınında çok daha farklı akıyor. Ancak kuantum teorisi zamanın hiçbir şekilde bükülemeyeceğini söylüyor.
Şimdi yeni bir teori var
Pek çok fizikçi, her iki teoride de zaman tanımının tutarlı olması gerektiğine inanıyor. İşte bu amaçla Alessandro Coppo ve diğer araştırmacılar zamanı tanımlamanın yeni bir yolunu aramaya başladılar.
Yeni teorinin özeti ise şu ki, zaman tamamen kuantum dolaşıklığın bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bir nesnenin zamanla değişiyor gibi görünmesinin tek nedeni onun bizi kapsayan zaman algısına bağlı olması. Oysa evreni dışarıdan gözleyen biri onu tamamen durağan ve değişmez olarak görecektir.
Bu yeni teori üzerine başka bilim insanları da tartışmaya dahil olacak ve zaman hakkında yeni bir “genel kabul gören” alternatif teori ortaya çıkacak gibi görünüyor.
